Belçikalı Mamout mimarlık stüdyosu tarafından iki binanın arasında kalacak şekilde tasarlanan Dailly evinin inşasında, bir depodan sökülerek elde edilen malzemeler kullanılmış.
Dailly, iki avlu etrafında düzenlenmiş ve geri dönüştürülmüş malzemelerle dolu renkli alanlara sahip bir ev.
"Proje, şehirdeki konumundan ve tüm odalarda doğrudan doğal gün ışığına ihtiyaç duyulması gerekliliğinden doğdu" diyor Mamout'un kurucusu Matthieu Busana. "Bu nedenle konsept, avlularla aydınlatılmış alçak ve uzun bir ev olarak ortaya çıktı."
Dailly'nin dış cephesi beyaz boyalı duvarlarla minimal tutulmuş. Büyük pencereler, yeşil kiremit kısımlar ve açık tuğla işçiliği tasarımı canlandırıyor. İç mekanda ise, projenin bir parçası olarak sökülen depodan temin edilen tuğla ve çelik gibi geri dönüştürülmüş materyallerin bir paleti gözler önüne seriliyor.
Zemin katta çift katlı bir oturma odası ve arka bahçeye bakan katlanabilir cam kapılardan oluşan bir duvarla sınırlanan, yarı açık bir yemek alanı yer alıyor. Geniş bir beton kemer, parlak mermer zemin ve yansıtıcı bir metal ada içeren bir mutfağın girişi olarak görev yapıyor. Mavi uzun fayanslar, duvarların alt kenarında uzanan ardıç yeşili gibi renk vurguları iç mekanın her yerinde görülüyor. Mutfak ve yemek alanının üzerinde, oluklu bir tavan, zemin katta kavisli geometrileri ön plana çıkarıyor
Dailly’nin oturma odasının üzerinde eğimli bir tavan bulunuyor. Tavan mavi boya ile kaplanmışken duvarlar geri dönüştürülmüş, profilli tuğlalarla kaplı. Bir çatı penceresi eğimli çatıyı delip içeri ışığı alırken, geniş pencereler oturma alanının her iki yanından avluya bakmayı sağlıyor.
Yüksek tavanlı oturma odasının bir kenarında soluk mavi korkuluklu bir balkon ve buradan ana yatak odasına çıkan döner bir merdiven bulunuyor. Balkonun diğer tarafında iki yatak odası ve bir banyo var. Dailly’nin en üst katında ise, eğimli bir tavanın soluk pembe boyandığı ek bir yatak odası yer almış.